CENEVRE, 28 Ekim (Xinhua) — Dünya Gıda Programı (WFP) Filistin Ülke Direktörü Samer Abdeljaber, Gazze’de 1,4 milyondan fazla insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığını ve bunların neredeyse yarısının Birleşmiş Milletler (BM) okullarına sığındığını söyledi.
Abdeljaber Cuma günü Cenevre’de düzenlediği basın toplantısında, “Gazze’de hiçbir yer güvenli değil. Barınma yerleri hava saldırıları ve şiddetten etkilendi” dedi.
Abdeljaber Gazze’de gıda stoklarının azaldığını, su ve elektriğe erişimin sınırlı olduğunu ve bu durumun iki milyondan fazla insanı etkilediğini söyledi.
Yakıt girişine izin verilmezse fırınların birkaç gün içinde kapanacağını belirten Abdeljaber, insanların ekmek bulabilmek için saatlerce kuyrukta bekleyerek hayatlarını riske attığını ancak birçoğunun ekmek alamadan barınma yerlerine geri döndüğünü söyledi.
Abdeljaber, “Sıcak yemek kavramı artık ulaşılamaz durumda. İnsanların yemek pişirmesine imkan yok” diye konuştu.
Geçen iki haftada hiçbir insani yardımın girmemesinin ardından 21 Ekim’den bu yana yardım konvoyları Gazze’ye gitmeye başladı. Ancak bu konvoyların boyutu ve sıklığı insanların acılarını hafifletmeye yeterli olmuyor.
Abdeljaber’e göre, Gazze’de kriz öncesinde dahi yarım milyondan fazla insan temel gıda maddelerine erişim konusunda zorluk yaşıyordu. Gazze aynı zamanda dünyanın en yüksek işsizlik ve yoksulluk oranlarından bazılarına sahip.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) İşgal Altındaki Filistin Toprakları temsilcisi Richard Peeperkorn, Cuma günkü basın toplantısında, DSÖ’nün şu ana kadar neredeyse yarısı çocuk olmak üzere 7.045 ölüm ve yüzde 33’ü çocuk olmak üzere 80.482 yaralı raporu aldığını söyledi.
DSÖ yetkilisine göre, durumu kritik olan 200 hastanın Gazze’den tahliye edilmesi gerekiyor; 1.000 hastanın böbrek diyalizine ihtiyacı var ve bunun için yakıt gerekiyor; 130 prematüre bebek kuvözde; 2.000 kanser hastası risk altında; ve çok sayıda hasta yoğun bakım ünitelerinde, solunum cihazlarında ve makine destekli bakım görüyor.
Gazze Şeridi’ndeki 35 hastaneden 23’ü hala kısmen faaliyet gösterirken, yerel olarak işletilen birinci basamak sağlık hizmeti kliniklerinin yüzde 65’i ve Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından işletilen birinci basamak sağlık hizmeti tesislerinin yüzde 64’ü kapatıldı.
Peeperkorn şu ana kadar 16 sağlık çalışanının öldürüldüğünü ve 30’unun da görev başında yaralandığını sözlerine ekledi.
Peeperkorn ayrıca aşırı kalabalık barınak ve hastanelerdeki su ve sağlık koşullarının kötüleşmesi nedeniyle solunum yolu enfeksiyonları ve ishal vakalarının arttığına dikkat çekti.