Geceleyin, bu yanardağın eteklerinde akan lavların büyüleyici mavi bir parıltı yaydığını görmek, sanki başka bir gezegendeymişsiniz gibi hissetmenize neden olabilir.
Peki, bu fenomen nasıl gerçekleşiyor?
Kawah Ijen’in mavi lavları aslında gerçek lav değil.
Kawah Ijen, yüksek miktarda sülfür içeren bir yanardağ. Yanardağ, yer altındaki sülfür rezervlerinin yanması sonucu bu eşsiz görüntüyü oluşturuyor. Sülfür, yer altından yüzeye çıktığında oksijenle temas ediyor ve yanıyor.
Bu yanma süreci sırasında sülfür buharı ortaya çıkıyor ve bu buharlar geceleyin parlak mavi görünüyor. Sülfür buharının alevlenme sıcaklığı yaklaşık 360 °C ve bu sıcaklıkta yanarken havada mavi bir parıltı oluşturuyor. Bu mavi alevler de geceleri açık bir şekilde lav akıntıları gibi görünüyor.
Sürecin gerçekleşmesi için gerekli olan koşullar da Kawah Ijen Yanardağı’nın yapısında bulunuyor ve bu da onu dünyadaki diğer yanardağlardan ayırıyor.
Sadece mavi lavlarıyla değil, turkuaz renkli krater gölüyle de ünlü.
Bu göl, dünyanın en asidik göllerinden biri ve içeriğindeki yüksek sülfürik asit seviyesi nedeniyle bu renge sahip. Kraterin bu eşsiz özelliği, onu ziyaret eden bilim insanları ve turistler için cazip bir nokta hâline getiriyor.
Eğer bir gün Endonezya’ya yolunuz düşerse, Kawah Ijen Yanardağı’nı ziyaret edip bu eşsiz doğa olayına tanıklık edebilirsiniz. Kim bilir, belki de bu mavi alevlerin ardındaki bilimsel gerçekleri kendi gözlerinizle görmek, size doğanın ne denli muhteşem olduğunu bir kez daha hatırlatır.