Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon ve cari açığı azaltmak için faiz artışları yoluyla iç talebi sınırlayacaklarını söylerken, AKP’den farklı bir ses geldi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Şubat Ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan AKP Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, “Sadece talebi azaltarak enflasyonu düşürmek mümkün değil” dedi.
“Faiz artırımı sebebiyle talebe giden paranın para piyasalarına dönmesini bekliyoruz. Ama talebi azalttığınız zaman üretim de düşer” diyen Zeybekçi, “Üretimin düşmesi, istihdamın azalmasına ve satın alma gücünün düşmesine, dolayısıyla da küçülmeye yol açar. Bu Türkiye olarak istemediğimiz bir sonuç” ifadelerini kullandı.
“Enflasyonla gerçek mücadele sadece üretim ile mümkün; üretim odaklı destek teşviklerini yoğun bir şekilde planlayarak ve hayata geçirerek, bununla birlikte iş gücü desteklerini artırarak ve üretim sahalarında enerji maliyetlerine yönelik destek vererek enflasyonu düşürmek mümkün” diyen Zeybekçi, şöyle devam etti:
“Bunları yaparsak enflasyonla mücadelede başarılı oluruz. Yoksa sadece talebi azaltarak enflasyonu düşürmek mümkün değil.”
‘FEDAKARLIK VE ‘MAKUL KUR PATİKASI’ ÇAĞRISI
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da konuşmasında hükümeti uyararak “Fedakarlık sadece reel ekonomiyi temsil edenlerden, biz sanayicilerden, ihracatçılardan beklenirse bu hem haksızlık olur hem de üretim hayatında çok daha fazla sıkıntılara neden olur” dedi.
Bahçıvan, “Kamunun da en az diğer kesimler kadar fedakarlıkta bulunması beklenirken; üretim dünyasından yükselen seslere daha fazla kulak verilmesi gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Mevcut kur politikasına da değinen “Yaşadığımız enflasyonist sürecin başlıca kaynağı olan döviz kurlarında istikrar sağlanırken bunun dış dengeleri ve rekabet gücünü gözetecek makul bir patikada olması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
“Hiç kuşkusuz, üretim hayatının sağlıklı işleyişi için uygun finansman koşullarının yaratılması çok önemli” diyen Bahçıvan, “Merkez Bankamız bu ay itibarıyla faiz artışlarını durdurmuş olsa da yaşadığımız geçiş sürecinde finansman koşullarının bir süre daha sıkı kalacağının ve bunun reel sektör açısından oluşturacağı zorlukların farkındayız” değerlendirmesinde bulundu.
“Öte yandan finansman koşullarında sağlıklı bir rahatlama sağlanabilmesi için asli koşul, dezenflasyonun kalıcı bir şekilde sağlanması ve bu yolla faizler üzerindeki baskının ortadan kalkmasıdır” diyen Bahçıvan, “İçinden geçtiğimiz bu geçiş sürecinde ekonomi yönetimimizden başlıca beklentimiz budur.” dedi.
